2070 YILINDA YAZILAN MEKTUP'UN VİDİOSU
küresel ısınma
10 Haziran 2013 Pazartesi
küresel ısınma video
görmüyor musunuz? kıyamet yanıbaşımızda ve bunu kendi ellerimizle biz yapıyoruz.
KÜRESEL ISINMANIN SONUÇLARI
-Nehir yatağı havzalarının, şiddetli ve tehlikeli akıntılara sahip kısımları yüzde 19'dan, 2070 yılında yüzde 34-36'ya çıkacak.
-Batı Avrupa'da muhtemelen milyonlarca insan, sulak alanlarla iç içe yoksunluk içerisinde yaşayacak.
-Küresel sıcaklık ortalamalarının hızla yükseleceği bir senaryonun gerçekleşmesi halinde 2080'lerde yılda fazladan 2,5 milyon kişi daha kıyı şeritlerindeki sellerden etkilenecek.
-Batı Avrupa'da muhtemelen milyonlarca insan, sulak alanlarla iç içe yoksunluk içerisinde yaşayacak.
-Küresel sıcaklık ortalamalarının hızla yükseleceği bir senaryonun gerçekleşmesi halinde 2080'lerde yılda fazladan 2,5 milyon kişi daha kıyı şeritlerindeki sellerden etkilenecek.
KÜRESEL ISINMANIN SONUÇLARI
-Çeşitli senaryolara göre 2070'lerde akarsu potansiyelleri Avrupa'nın Akdeniz kısmında yüzde 20-50 arasında düşerken, Kuzey ve Doğu Avrupa kısımlarında yüzde 15-30 arasında artacak.
-Alp buzullarının küçük olanları ortadan kalkacak, büyükleri 2050 itibariyle yüzde 30-70 arasında eriyecek.
-Akdeniz'e yönelik turizm yazın düşerken, ilkbahar ve sonbaharda artacak.
-KUTUPLAR VE BAZI DİĞER BÖLGELER-
-Kuzey kutbundaki deniz buzulları 2100'e kadar yüzde 22-33 arasında azalacak, Antarktika'da ise tamamen ortadan kalkabilecek. Deniz dışı alanlardaki buzullarda önemli incelme olacak ve bu, yeryüzündeki deniz seviyesini yükseltecek.
-2100 yılına kadar deniz seviyesindeki yükselmenin 18-59 santimetre arasında olabileceği tahmin ediliyor.
-Şu anda 500 bin kilometre kare olan Himalaya buzul alanı, 2030'da 100 bin kilometre kareye kadar gerileyebilecek.
-Asya'da birçok ülkede açlık sorunu olacak.
-Asya'da 2020 yılında su sıkıntısı çeken kişi sayısı 1,2 milyar kişiye kadar yükselebilecek.
-Ada devletlerde genellikle kıyılara inşa edilen uluslararası havaalanları ve yollar su altında kalabilecek.
-Alp buzullarının küçük olanları ortadan kalkacak, büyükleri 2050 itibariyle yüzde 30-70 arasında eriyecek.
-Akdeniz'e yönelik turizm yazın düşerken, ilkbahar ve sonbaharda artacak.
-KUTUPLAR VE BAZI DİĞER BÖLGELER-
-Kuzey kutbundaki deniz buzulları 2100'e kadar yüzde 22-33 arasında azalacak, Antarktika'da ise tamamen ortadan kalkabilecek. Deniz dışı alanlardaki buzullarda önemli incelme olacak ve bu, yeryüzündeki deniz seviyesini yükseltecek.
-2100 yılına kadar deniz seviyesindeki yükselmenin 18-59 santimetre arasında olabileceği tahmin ediliyor.
-Şu anda 500 bin kilometre kare olan Himalaya buzul alanı, 2030'da 100 bin kilometre kareye kadar gerileyebilecek.
-Asya'da birçok ülkede açlık sorunu olacak.
-Asya'da 2020 yılında su sıkıntısı çeken kişi sayısı 1,2 milyar kişiye kadar yükselebilecek.
-Ada devletlerde genellikle kıyılara inşa edilen uluslararası havaalanları ve yollar su altında kalabilecek.
KÜRESEL ISINMA KARŞITLIĞI
KÜRESEL ISINMA KARŞITLIĞI
Küresel ısıma karşıtlığı, toplumda yer etmiş olan küresel ısınma olgusunun antitezi olarak kabul edilir. Bazı bilim adamları küresel ısınmanın bir mitten ibaret olduğunu ve yer küredeki sıcaklık artışının sanıldığının aksine tek sorumlusunun insan olamayabileceğini belirtirler. Küresel ısınma karşıtları, küresel ısınmanın büyük devletler için yeni bir gelir kaynağı olabilecek "iklim vergisi" gibi kazançlar için toplumda küresel ısınma endişesi olduşturduğunu düşünürken[9], bazı karşıtlar da ABD ve İngiliz toplumunda artan küresel ısınma endişesinin bilinçli olarak halka aşılandığını, asıl amacın bundan 50 yıl sonra ülkelerinde çöl fırtınaları esmemesi durumunda siyasileri dünyayı kurtaran kişiler gibi göstermek olduğunu belirtirler
.[10]
ALINABİLECEK ÖNLEMLER
OLASI ÇÖZÜMLER VE ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Sera gazı salımını kontrol edecek günlük hayattaki bazı önlemler şöyle sıralanıyor:
- Standart ampulü, tasarruf ampulü ile değiştirmek, yılda 75 kilogram kg karbondioksit tasarrufu sağlıyor.
- Daha az araba kullanmak. Daha sık yürüyüp, bisiklet kullanmak ve toplu taşıma araçlarından daha çok faydalanmak. Araba kullanılmayan her 2 kilometre için 0,75 kg karbondioksit tasarruf edilecektir.
- Otomobillerin hava ve yakıt filtrelerinin her zaman temiz olmasına dikkat etmek. Çok tozlu ortamlara yaptığınız yolculuklardan sonra mutlaka filtreler temizlenmeli. Kirli filtreler fazla yakıt harcanmasına yol açmaktadır.
- Geri dönüşüme katkıda bulunmak. Evlerden çıkan çöplerin sadece yarısını geri dönüştürerek yılda 1200 kg karbondioksit tasarrufu sağlanabilir.
- Lastik basınçlarını kontrol etmek. Düzgün şişirilmiş lastiklerle litre başına alınan yol yüzde 3 oranında artar. Sağlanacak her 4 litre benzin tasarrufu 10 kg karbondioksiti atmosferden uzak tutar.
- Daha az sıcak su kullanmak. Suyu ısıtmak için çok fazla enerji kullanmak gerekiyor. Daha az su tüketen bir duş başlığı ile 175 kg, giysileri soğuk su ya da ılık suda yıkayarak da 250 kg karbondioksit tasarrufu yapılabilir.
- Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçınmak. Çöpü yüzde 10 oranında azaltarak yılda 600 kg karbondioksit tasarrufu yapılabilir.
- Isınma sistemleri; Isıtıcı ayarını kışın 2 derece aşağıda, yazın 2 derece yukarıda tutmak yılda 1000 kg karbondioksit tasarrufu yapılabilir.
- Elektronik cihazları tamamen kapatmak. Evde ortalama 8 saat stand by konumunda bırakılan TV, DVD, müzik seti gibi elektronik cihazlar, yılda 450 kg karbon gazının atmosfere yayılması anlamına gelir.
- Her yıl en azından bir ağaç dikmek. Bir ağaç ömrü boyunca 1 ton karbondioksit emmektedir.
- Özellikle ısınmada güneş enerjisi ile çalışan sistemleri kullanmak. Bu çok büyük tasarruflar sağlayacaktır.
- Ormanlarda piknik yapmak yerine çok az ağaçlık küçük park ve bahçelerde piknik yapmak, orman yangınlarını engelleyecektir
- Orman içlerinde yakıcı ve yanıcı maddelerle piknik yapılması engellemek. Orman içlerinde daha çok, önceden hazırlanmış yiyeceklerin tüketilmesine izin vermek.
- Orman içlerinde yapılan pikniklerde kullanılan ve mercek görevi yaparak ormanların yanmasına neden olan cam kırıklarının toplatılması için gönüllü toplayıcı ekiplerinin oluşturmak. Bu sistem yerel yönetimler tarafından oluşturulabilir.
- Yaygın kullanım sağlanabildiği taktirde tarım arazilerine eklenebilecek biyolojik kömür'ün küresel ısınmaya karşı en güçlü silahlardan birisi olabileceği düşünülmektedir.
TEORİ VE MEKANİZMALARI
TEORİ VE MEKANİZMALARI
Bir teoriye göre 1960'lı yıllarda keşfedilen gama-ışın patlamaları küresel ısınmaya neden oluyor olabilir. Bu patlama ışımalarının çok yüksek enerji ve radyasyon yayarak Güneş Sistemimizi ve yakın uzayımızı etkilediğine inanılmaktadır. Gamma Işıması Patlamalarının etkisiyle daha da ısınmakta olan dünya iç çekirdeğinin "iç çekirdek kaynaklı gazları"n atmosfere çıkışını arttırdığına inanılmaktadır.(Kaynak?)
Küresel ısınmaya, atmosferde artan sera gazlarının neden olduğu düşünülmektedir. Karbondioksit, su buharı, metan gibi bazı gazların,güneşten gelen radyasyonun bir yandan dış uzaya yansımasını önleyerek ve diğer yandan da bu radyasyondaki ısıyı soğurarak yerkürenin fazlaca ısınmasına yol açtığı düşünülmektedir.
Yerküre, Güneş'ten gelen kısa dalgalı ışınımın bir bölümünü yeryüzünde, bir bölümünü alt atmosferde emer. Güneş ışınımın bir bölümü ise, emilme gerçekleşmeden, yüzeyden ve atmosferden yansıyarak uzaya kaçar. Yüzeyde ve troposferde tutulan enerji, atmosfer ve okyanus dolaşımıyla yeryüzüne dağılır ve uzun dalgalı yer ışınımı olarak atmosfere geri verilir. Yeryüzünden salınan uzun dalgalı ışınımın önemli bir bölümü, yine atmosfer tarafından emilir ve daha az Güneş enerjisi alan yüksek enlemlerde ve düşük sıcaklıklarda salınır.
Atmosfer'deki gazların gelen Güneş ışınımına karşı geçirgen, buna karşılık geri salınan uzun dalgalı yer ışınımına karşı çok daha az geçirgen olması nedeniyle Yerküre’nin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlayan ve ısı dengesini düzenleyen bu doğal süreç sera etkisi olarak adlandırılmaktadır.
Su buharı dışındaki sera gazları, bağımsız değişken olarak küresel ısınma üzerinde aktif bir etki yaratabilirler. Örneğin karbondioksit, jeolojik evrimin doğal uzantısı olanvolkanik etkinlikler sonucu ya da insanlar tarafından fosil yakıtların yakılmasıyla yoğun olarak atmosfere salınabilir. Bu durum, gezegenin ortalama ısısından bağımsız olarak ortaya çıkabilen ve ortalama ısının artması sonucunu doğuran bir etken işlevi görür.
Bugün bilim çevrelerinde küresel ısınmada baş sorumlunun karbondioksit oranının artması olduğuna inanılmaktadır. Her ne kadar atmosferdeki karbondioksit,
- Karada yeşil bitkilerin fotosentez yoluyla,
- Okyanuslarda ise suda çözünme ve fitoplanktonlar tarafından absorbe edilme, sonra da planktonun deniz dibine çökelmesi yollarıyla atmosferden çekilmekte ise de, bu mekanizmaların kapasitesinin üzerinde karbondioksit salınımı, gezegen üzerinde sera etkisi yaratmaktadır. Ayrıca deniz suyunun aşırı karbondioksit yüzünden asitleşmesi okyanus ekolojisi ve mercanlar ve kabuklu deniz hayvanları açısından ciddi bir problemdir.
Küresel ısınmada su buharı ve bulutların rolü; su buharı, diğer sera gazlarından farklı olarak güneşten gelen radyasyonun şiddetine vegezegenin ortalama ısısına bağlı bir değişkendir. Dolayısıyla küresel ısınma konusunda pasif etkiye sahiptir. Küresel ısınmayla gezegen yüzeyindeki ortalama ısının artması, buharlaşmanın artmasına yol açacaktır. Bu ise atmosferde daha fazla su buharı oluşmasına yol açar. Su buharı küresel ısınmayı pozitif feedback ile artırırken,[6] bulutlar ise güneşten gelen radyasyonun bir bölümünü dış uzaya yansıtır, bir bölümünü soğurarak ısınırlar, bir bölümünü de yeryüzüne geçirirler. Litosfer ve hidrosfere ulaşan bu radyasyonun da bir bölümü soğurularak ısınmaya yol açarken bir bölümü dış uzaya yansır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)